addictiveistanbul.blogspot.com
Addictive: Istanbul: Kölner Dom / Köln Katedrali
http://addictiveistanbul.blogspot.com/2015/03/kolner-dom-koln-katedrali.html
Ah ne büyük eşitsizlikti bu. Çıplak kalemler, silahlara karşıydı. 18 Mart 2015 Çarşamba. Kölner Dom / Köln Katedrali. Almanya turum memleket hasretimin tavan yaptığı bir döneme denk gelmişti. Sağolsun gurbetçilerimiz bu hasretimi giderdi, Avrupa'nın ortasında bana Türkiye'yi yaşatmayı başardılar. Köln'de, Türkiye'ye dair bunca şeyin ortasında yine de Avrupa'da olduğumu bana hatırlatacak nadide şey işte bu Köln Katedrali idi. Köln Katedrali, orijinal adıyla Kölner Dom'un yapımı tamı tamına 632 yıl sürmüş!
addictiveistanbul.blogspot.com
Addictive: Istanbul: Dünyalılardan Tiksiniyorum
http://addictiveistanbul.blogspot.com/2015/02/dunyallardan-tiksiniyorum_17.html
Ah ne büyük eşitsizlikti bu. Çıplak kalemler, silahlara karşıydı. 17 Şubat 2015 Salı. Dünya bir roman mı ki kahraman olmak lazım illa ki? Bizler bu ülkede dev birer kahramanız. Sabah işe giderken önlem alınmadığı için kanalizasyona düşüp ölmeden, işe varıp da iş cinayetine kurban gitmeden, yılların savaşında dağlarda ovalarda bir hiç uğruna şehit düşmeden, eve varmaya çalışırken tecavüze uğrayıp üstüne bir de yakılıp cesedimiz parçalara ayrılmadan hala yaşayabildiğimiz için hepimiz birer kahramanız.
addictiveistanbul.blogspot.com
Addictive: Istanbul: Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita
http://addictiveistanbul.blogspot.com/2015/03/biz-burada-devrim-yapyoruz-sinyorita.html
Ah ne büyük eşitsizlikti bu. Çıplak kalemler, silahlara karşıydı. 26 Mart 2015 Perşembe. Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita. İnsanlar yeterince haksızlığa uğradığında yeterince dövüldüğünde çocuklar, insanlığa saldırırlar. Acı, adaletsizlik ve vicdansızlıkla yeterince hırpalandığında, kendi kendini imha eden bir organizmadır insanlık.". Ece Temelkuran'ın o güzel cümleleriyle, o güzel uzak diyarları yaşamaya hazır mısınız? Bir devrimin başarılı olması için en önemli şart kendi ülkesinin gerçekliğini ka...
addictiveistanbul.blogspot.com
Addictive: Istanbul: Guggenheim Museum - Bilbao
http://addictiveistanbul.blogspot.com/2015/01/guggenheim-museum-bilbao.html
Ah ne büyük eşitsizlikti bu. Çıplak kalemler, silahlara karşıydı. 19 Ocak 2015 Pazartesi. Guggenheim Museum - Bilbao. Guggenheim Müzesi, gerek bir doğumgünümde basıp gittiğim ve duygusal bağ kurduğum bir kentte; Bilbao'da olmasından kaynaklı, gerekse dünya üzerinde merakla beklediğim sayılı modern sanat müzelerinden biri olmasından kaynaklı çok özel benim için. Başak; ekmeğin yani hayatın kaynağıysa eğer, elbette renkler de birer başak gibi olmalıydılar değil mi? Maalesef Baskça benim için bundan ibaret&...
addictiveistanbul.blogspot.com
Addictive: Istanbul: Le Château de Versailles
http://addictiveistanbul.blogspot.com/2015/02/le-chateau-de-versailles.html
Ah ne büyük eşitsizlikti bu. Çıplak kalemler, silahlara karşıydı. 8 Şubat 2015 Pazar. Le Château de Versailles. Saraya giden yolun olduğu semt oldukça düzenli,Versailles, Paris'e 1.5 saat kadar uzaklıkta; nispeten daha küçük bir ilmiş. O düzenli ve Paris'e yakın hali hoşuma gitti, bizim Çorlu gibi düşünebiliriz. Yollarda bol bol parfüm reklamı var; malum parfümün icat edildiği yer. Nispeten yüksek bir alana geldiğimizde etrafı seyre dalıyorum, safi orman! Ağzım açık bakına bakına yürürken Marie Antoinett...
addictiveistanbul.blogspot.com
Addictive: Istanbul: Centro Reina Sofia
http://addictiveistanbul.blogspot.com/2015/03/centro-reina-sofia.html
Ah ne büyük eşitsizlikti bu. Çıplak kalemler, silahlara karşıydı. 12 Mart 2015 Perşembe. Bu ara adeta İspanya özlemi ile doldum, hazır anılara dalmışken benim için adeta mabet olan Centro Reina Sofia'yı paylaşasım geldi. Buralarda kimsenin sesinin çıkmadığının da farkında değilim sanmayın, instagramı bırakın da azıcık blogspotla ilgilenin eski blogcular! Ardından alt kattaki süreli sergiye geçtim. Favorim sadece 2 cümleden oluşan, sadece faşizmle ilgili bir mesaj veren bir "tablo" idi. Keşke not alsaymış...
addictiveistanbul.blogspot.com
Addictive: Istanbul: Zaragoza Tapas Festivali
http://addictiveistanbul.blogspot.com/2015/03/zaragoza-tapas-festivali.html
Ah ne büyük eşitsizlikti bu. Çıplak kalemler, silahlara karşıydı. 20 Mart 2015 Cuma. Tapas deyince insanın aklına hemen ekmek üzeri "bir şeyler" geliyor değil mi? Buralara böyle yansısa da, canım İspanya'da işler öyle değil. Aslında "atıştırmalık" olarak adlandırabileceğimiz her şey tapas sınıfına giriyor. Bir de Zaragoza gibi sevimli ve minik bir kentte isen, her yıl "Tapas Festivali" düzenleniyor. Her yıl belediye bu tapas festivalini düzenliyor ve mekanlar da halk da katılımcı oluyor. Tapas konusu...